8 Aralık 2018
“Osmanlı Dünyasında Bilgi ve Tecrübenin İntikali” çalıştayında devlet tasavvuru, askeri yapı, hukuk ve vakıflar, Osmanlı’nın asırları etkileyen bilgi ve tecrübesi kapsamında değerlendirildi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Orta Doğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ORDAM) ile Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği (ORDAF) iş birliğiyle Üsküdar Fikir Sanat Merkezi’nde düzenlenen çalıştayda, Osmanlı’da üretilen bilgi ve tecrübenin günümüze aktarımının mümkünlüğü tartışıldı.
Çalıştayın düzenleme kurulunda yer alan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, “Çalıştayda özellikle bilgiden teknolojiye dönüş dönemini veya bilginin nasıl transfer edildiğini anlamaya çalıştık. Klasik Osmanlı dönemi daha çok fetihler ve fetih ideolojisi üzerine anlatılıyor. Biz bunun biraz ötesine geçerek başka hangi bilgilerin olduğunu ve yönlendirmelerin olduğunu tartıştık. Hedefimiz, bir dünya devleti olma yolunda Osmanlı Devleti’nin nasıl ilerlediğini ortaya koyup bu tecrübeyi Türkiye içinde kullanılabilir hale getirmektir.” diye konuştu.
“Osmanlı kendi çağında dünya devletiydi”
Osmanlı’dan sonra kurulan Türkiye’nin coğrafya olarak küçük bir devlet olduğunu belirten Prof. Dr. Kurşun, “Bizim gibi Osmanlı’dan koparak ortaya çıkan otuza yakın devlet var. Bugünkü anlayışımızla Osmanlı’ya baktığımızda sadece coğrafya ufkumuzla anlayabiliyoruz, oysa Osmanlı kendi çağında dünya devletiydi. Bu dünya devleti olabilme başarısını hangi bilgi ve tecrübeye dayandırdığını bilmek zorundayız.” dedi.
“Osmanlı erken dönemden itibaren bilgi üretmeye başlamıştır”
Osmanlı’nın sadece bilgi tüketen değil aynı zamanda bilgi üreten de bir devlet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurşun, “Dünya devleti olmak; bilgi ve bu bilginin paylaşılması, tecrübeye dönüşmesi ve bir sonraki nesillere aktarılmasıyla mümkündür. Osmanlı ilk asırlardan beri bunu yaptı. Yapamadıkları zaman da gerilemeye başladığını görüyoruz. Osmanlı daha erken dönemden itibaren bilgi üretmeye başlamıştır. Sadece var olan bilgiyi tüketen değil aynı zamanda bilgi üreten bir devlettir. İstanbul’un Fethine bile baktığımızda İstanbul, Osmanlı’nın kendi savunma sistemini kurarak ve toplarını dökerek fethedilmiştir. Bu örnek bize aslında başarının sırlarının bilgide ve bu bilginin de gerçekten bir güç olduğunu keşfettiklerini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın da müzakereci olarak yer aldığı, dört oturumda tamamlanan çalıştayda, alanının uzmanları tarihi bilgi ve tecrübenin bugüne taşınması gerektiğinin altını çizdi.